21 Ekim 2008 Salı

2-3 YAŞ ÇOCUKLARI KENDİNDEN İBARETTİR!

Çocuklar dürtü ve isteklerini kontrol altına almayı, geciktirmeyi, ertelemeyi bilmezler.

Olmadık yerlerde ve zamanlarda isteklerinin karşılanmasını isterler ve çoğunlukla tuttururlar.
Engelleyici nesne ve durumlar bireyde öfke yaratır.

Çocuklar da, anne ve babalarından ’’hayır ’’ cevabını aldıklarında, istekleri bir şey olmadığında öfkelenirler.



Ama ilk sekiz yıl içersinde görülen öfke duygusu ve ardından gelen tepki kısa sürer (ortalama 5 dakika), daha sonra çocuğun neşeli bir havaya girdiği görülür.

Önemli olan anne babaların bu anda çocuğa nasıl davranmaları gerektiğini bilmeleri ve bu davranışları çocukta kalıcı hale getirmemeleridir.


Bu dönemde öfke tepkilerine karşı anne babaların yapacağı en uygun davranış bu tepkilerin kısa süreli olduğunu da düşünerek çocuğun dikkatini başka yöne çekmek olacaktır.

Çocuk bu olumsuz ve hırçın davranışları sergilediğinde kısa bir süre, ilgisiz davranmak, umursamamak, onlarla sürtüşmeye girmemek, dikkatlerini o an ortamda bulunan başka bir şeye çekmek yapılacak en doğru olan davranışlardır.

Ayrıca anne ve babaların o an başka şeylerle meşgul olup olumsuz davranışı bittikten sonra ilgilenmeleri daha uygun olur. Bu anlarda sakin ve sabırlı davranmak çok önemlidir.

Öfkesi geçen çocukla onun bu duygusunu anlayarak kabul eden bir yaklaşımla ama kararlı bir ses tonu ile konuşmak en doğrusudur. Çocuğun bu öfke davranışı anne babalarda da öfke duygusu uyandırmamalıdır. Anne babalar unutmamalıdır ki bu dönem geçicidir.

İki buçuk – üç yaşları anne babaların yapması gereken en iyi davranış çocuğun belli kurallar ve sınırlar çerçevesinde saltanatının sürmesine izin vermektir.

Dört yaşından sonra da çocuk her istediğinin karşılanmayacağını, belli kuralların olduğunu öğrenmeye başlar.


"Çocuklarda İki Yaş Sendromu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Eylem AYRANCI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

kaynak:

2-3 yaşlarındaki bir çocuk, dünyayı ancak ihtiyaçları çerçevesinde algılar.

Başka bir ifadeyle dünya, onun ihtiyaçlarından ve kendinden ibarettir. Bu yaşlardaki bir çocuk, kendi becerilerini ortaya koymanın peşinden koşmakta, paylaşmayı öğrenmekte, davranış değişiklikleri göstermektedir.

Sosyal ve davranışsal gelişim

Çocuğunuz 2-3 yaşlarında sadece kendisine ve gereksinimlerine odaklanmıştır ve dünyayı neredeyse yalnızca kendi bakış açısından algılar. Bu durum, bazı bakımlardan aslında onun için bir avantajdır; böylelikle kendi becerilerini ve yeteneklerini geliştirmeye odaklanabilir.

Bırakın, paylaşmayı öğrensin

2-3 yaş grubu bir çocuk için, kendine odaklanmış yapısı, oldukça tipik bir davranış biçimidir. Sahiplenici ya da yalnızca kendine odaklı davransa bile, bu onun bencil olduğu anlamına gelmez. Kendisine ait olduğunu düşündüğü şeyleri başkasıyla paylaşması için bir neden yoktur. Bazen aynı gelişim döneminden akran çocuklarla etkileşimde bulunmak ya da oyuncaklarını ve aktivitelerini paylaşmak onun için çok zordur. Onu, diğer insanlara karşı düşünceli davranmaya teşvik etmek isteyebilirsiniz, ancak bir çocuk beş ya da üzeri yaşa gelmedikçe, bir başkasının gereksinimleri için içten gelen, samimi ilgi gösteremez.

Ona karşı her konuda cömert olun

Bu yaştaki bir çocuktan başkalarını düşünmesini istemek ve böylece davranışlarını etkilemeye çalışmak faydasızdır; o henüz bir başkasının duygularını anlayıp paylaşamaz. Bir arkadaşını ittiğinde, birisi onu iterse kendini nasıl hissedeceğini düşünmesini istemek hiç işe yaramayacaktır. Basit ve anlaşılır olun ve “biz başka insanları itmeyiz” mesajını vurgulayın.


Bu, duygular hakkında konuşmalar yapmayın anlamına gelmez, fakat toplum dışı bir davranışı düzeltirken, yalnızca o hareketi yapmaması üzerinde durun. Aynı zamanda, içten gelerek yapılan en küçük nazik ve düşünceli davranışı da mutlaka dile getirin ve övün. Böylece çocuğunuzun sosyalleşme adına öğrendiklerini desteklemiş olursunuz.

kaynak

1 yorum:

keyifchi dedi ki...

çocuğumuzun gelişimini bir tarotcuyamı emanet etmemiz gerektiğini soyluyorsunuz bırakın siz başkalarına tavsiyede bulunmayı siz şifa bulmuşsanız ne mutlu başkaları şifalarını uzman profesyonel tupta arasın.